Markalar

Mimari

BİR MİMAR
BirMimar - 16.Temmuz.2012

En gerçek hayallerin mimarı


Her şehrin bir mimarı vardır. En iyi onun yarattığı, onun sınırladığı mekânlar anlatır o şehri. Bazen şehrini aşar, dönemine isim olur o mimar ve dünyanın malı olur. Barselona şehri ve dünyanın her dönemde hayranlık dolu şaşkın bakışlarla yeniden odaklandığı Mimar Antoni Gaudi gibi...



Antoni Gaudi 1852 yılında İspanya'nın Reus kasabasında dünyaya gelir. Babası orta halli bir bakırcı ustasıdır. Gaudi, 17 yaşında mimarlık okumak üzere Barselona ya gelir ve Escola Superior d Arguitectura ya kayıt olur. Çalışkan bir öğrenci olduğu söylenemese de hocaları her şeyi kendi yöntemiyle ele alan bu öğrencinin yeteneğini çabucak fark ederler.
İlk önemli eseri daha sonraki yapıtlarına da bir ilk oluşturacak Neogotik üsluptaki Casa Vicens olur (1878-1880). Daha sonra Kuzey İspanya da Comillas taki El Capricho (1883-1885) evinde geçmiş stillere çok bağlı kalmadığı görülür.
1883'te Barselona da klasik bir Neogotik yapı olarak yapımına başlanan Sagrada Famillia'nın (Kutsal Aile) inşaatına üstlenir.
1894-1891 yılları arasında kilisenin kripta kısmını yapar.
1891 de transept kısmına başlar. O dönemde zamanın önemli sanayicisi Güell Kontu Gaudi'yi baş mimarı olarak himayesi alır. Gaudi'nin Kent evi Palacio Güell (bugün müze -tiyatro olarak kullanılmaktadır) 1886-1889 yılları arasında yapılmıştır. Bu binada Gaudi repertuarının bir parçası olma yolundaki parabolik kemerler ve çatı eklenmeleri ilk kez görülür.



























1889 da Kont Güell için Santa Coloma di Cervello şapelinin inşaatına başlar. Hiç tamamlanmayacak bütünüyle asimetrik bir plan üzerini kuruludur. Gaüdi'nin çizimlerinde, şapelin meyilli yüzey üzerinde sıralanan ve çarpık tonozlardan meydana geldiği görülmektedir. Bu tasarım Sagrada Famillia'nın ilk esin kaynağı olma özelliği taşır.
1900 de Barselona da yapımına başlanan Güell Parkı aynı motiflerden oluşmaktadır. Bunlara ek olarak bu parkta geniş açık alanlar pişmiş toprak kırıklarının rastgele desenler yarattığı uzun kıvrımlı oturma gruplarıyla sınırlanır.
1903 te Gaudi Sagrada Famillia'nın transeptinin üst kısmına başlar. Alt kısım gotik motiflerin özgür yorumuyla nitelense de tepedeki kuleler geçmiş ya da bugünkü hiçbir mimari formu çağrıştırmazlar. Seramik cephe Güell Parkı'ndaki uygulamalara benzer.
1905 yılında yapımına başlanan Casa Battlo ve Casa Mila lüks dairelerin yer aldığı konutlardır. Ondüle cepheler, inişler ve çıkışlar, gerçek üstü çatı oluşumları, keskin formlarda bezeli dövme demir balkonlarıyla bu binalar, mimarın sınırsız hayal gücünün Barcelona'daki en güzel yansımalarıdır. Hayatı boyunca hiç evlenmeyen mimar 1926 yılında Barselona da yürürken tramvay altında kalarak 74 yaşında hayata veda eder.

Gaudi nin stili
Gaudi'nin eserleri birçok farklı etkinin sentezidir. Katolik dini, ortaçağ mimarisi, İslam sanatı ve doğada bulunan formlar, katalan mimarın kendisine has stilini oluşturan bileşenlerden sadece bir kaçıdır. İspanyol Art Nouveau hareketinin yenilikçi lideri olarak sınıflandırılmakla beraber Gaudi tamamıyla kendine özgü bir stil yaratmıştır.

Casa Mila (1905-1910)
Dairelerden oluşan bir apartman olan Casa Mila taş kolon ve kirişlerin oluşturduğu taşıyıcı sistemiyle serbest planlı bir yapıdır. Duvarların taşıyıcı özelliğinin olmayışı planlamadaki serbestliği sağlamıştır. Bir köşe parsel üzerinde yer alan yapının adeta bir kaya kütlesi gibi oyularak şekillendirilmiş olması La Pedrara (Taş ocağı) olarak da adlandırılmasına neden olur. Keskin köşeler yerine yumuşak geçişlerle oluşturulan dalgalı cephesi ve organik formlarla süslü çatısıyla Casa Mila mimarın hayal gücünü en çarpıcı biçimde yansıttığı eserlerden biridir.

Casa Batllo (1904-196)
Gaudi'nin bu apartmanı mevcut bir binanın cephesi ve çatısıyla yenilenmesi ile ortaya çıkar. Yapı doğanın her türlü renk ve şeklini üzerinde yansıtan, iç dekorasyonuyla da filden dinezora her türlü canlıya göndermeler yapan bir binadır. Cephesindeki balık pullarını andıran süslemeler gayri muntazam seramik parçalarının biraya getirilmesiyle oluşturulan özel bir teknikle yapılmıştır. Yapı kuş yuvasını andıran küçük balkonlarıyla adeta bir masal evidir. Köşeler ve kenarlar yerine yuvarlak dalgaların tercih edildiği bu yapıda duvarlar da yuvarlatılmış bir şekilde karşımıza çıkar.

Sagrada Familia (1883-1926)
Sarmal biçimli kuleler, hiperboloid tonozlar, hiberbolik paraboloid bir çatı... Gaudi 1884'te yapımını sürdürme görevini üstlendiği bu kilise inşaatında ölümüne dek çalıştı. Başlangıçta klasik neogotik bir şema üzerine oluşturulmuş bu yapıyı tüm sanat tarihinin en özgün ve en çılgın dini yapısına dönüştürdü. Tamamen gönüllülerin bağışlarıyla yapılmasının planlanmış olması kilise inşaatının 1. Dünya savaşı boyunca uzun bir süre duraklamasına sebep oldu. İnşaatın ilerlemesinin bir sebebi de Gaudi nin önceden oluşturulmuş bir planı takip etmek yerine, projeyi inşaat sırasında geliştirmeyi tercih etmesiydi. Barselona'nın sembolü olan kilisenin Gaudi'nin ölümünden sonra devam eden inşaatı yaratıcı mimarın taslakları doğrultusunda halen sürmektedir.